Anne adayının tümüyle sağlık muayenesinin yapılması anne ve bebeğin gelecekteki sağlığına iyi yönde etki edecektir. Sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılacak veya en aza indirilecektir. Uluslararası arenada antenatal bakımın tarifi ‘’optimal koşullarda gebelik öncesinde başlayan ve gebelik sürecinde periodik olarak devam ettirilen, tıbbi bakım ve psikososyal desteğin koordinasyonunu içeren, kapsamlı bir bakım programı’’olarak tariflenmektedir.
Bu yazımızda sizlere bu kapsamda neler yapılması gerekir,içerik nedir,anne adaylarımız nelere dikkat etmelidir gibi soruların yanıtlarını vermeye çalışacağım.
Tıbbın her branşında olduğu gibi anamnez yani hastadan , anne adayından alınacak öykü son derece önemlidir. Doktor bu sorgulamada dikkatten kaçabilecek çok önemli ipuçlarını yakalayabilir. Anne adayının geçirdiği hastalıklar, varsa operasyonlar sorgulanır. Anne adayının psikososyal durumu gözlenir. Akraba evlilikleri bazı sorunları beraberinde getireceğinden bu konu mutlak aydınlatılmalıdır.
Anne ve baba adaylarının soylarında genetik hastalıkların varlığı, çeşitli kan hastalıkları ( akdeniz anemisi gibi ) araştırılır. Ailede yüksek tansiyon , şeker hastalığı , kanser sıklıklığı sorulur.
Anne adayının sigara , alkol alışkanlığı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Ciddi kilo sorunu olan adayların gebelik ve doğumlarının daha sorunlu olacağı göz önüne alınarak ya kilo verdirildikten sonra gebeliğe teşvik edilir. Ya da gebeliği sürecinde diyetisyen eşliğinde kilo kontrolü yapılmalıdır.
Fetüs yaşının tam bilinmesi ideal obstetrik tedavi için zorunludur. Bu erken doğum riskini ortadan kaldıracağı gibi, tam tersine geç kalınmasını da engeller. Bu doğrultuda anne adayının son adet tarihinin ilk günü kesin olarak bilinmeye çalışılmalıdır. Bu mümkün olamıyorsa erken zamanda yapılacak ultrason muayeneleri doğum zamanı hakkında bilgi verir.
Daha önce gebe kalmış , doğum yapmış anne adayının bu gebeliğindeki yaşanmışlıkları devam eden gebelik açısından da çok önemlidir. Çünkü önceki gebeliğe ait komplikasyonların çoğu , devam eden gebeliklerde de tekrarlamaya meyillidir.
Anne adayının jinekolojik muayenesi , smear testinin tekrarı önemlidir. Eğer vaginal enfeksiyon varsa tedavisi gebelik öncesi yapılmalıdır. Meme kanseri kadınlar arasında en yaygın kanser türlerindendir. Bundan dolayı anne adayının meme muayenesi zorunludur.
Bebekte nöral tüp defekti olarak tariflenen , hem aile hem de yenidoğanın yaşam kalitesini çok olumsuz etkileyen hastalıklarla karşılaşmamak ; riski en aza indirmek için anne adayına 3 ay önceden başlamak üzere folik asit verilmelidir.
Beslenme açısından yetersiz kalan anne adaylarına tüm vitaminleri içeren multivitaminler önerilmelidir. Yapılacak kan sayımı sonucu demir eksikliği düşünülen anne adaylarına demir preparatları verilmeli, bu ilaçların süt ve süt ürünleri ile alındığında etkilerinin azalacağı hatırlatılmalıdır.
Anne adaylarında görülen kansızlık her zaman demir eksikliğine bağlı olmaz. Özellikle sadece bitkisel gıdalar alan vejeteryanlarda B12 vitamin eksikliği ve buna bağlı kansızlık , sinir sistemi harabiyeti olabilir. Bunlara mutlak B vitamin takviyesi yapılmalıdır. Anemi sadece anne sağlığını değil, doğacak bebeği de olumsuz etkiler.
Anne adaylarının tiroid hastalıkları hem gebelik boyunca anneyi , hem de gebeliğin ilk 3 ayında hormon sentezi yapamayacağı için bebeği olumsuz etkiler. Dolayısı ile en başından itibaren anne adayının tiroid hormon değerlerinin bilinmesi çok önemlidir. İhmal edilen vakaların bebeklerinde zeka anlamında problemler doğabilir.
Kan uyuşmazlığı ve beraberinde bebekte görülebilecek hastalıkların önüne geçmek için anne ve baba adayları kan gruplarını öğrenmek zorundadırlar. Eğer anne adayı Rh (-),baba adayı (+) ise uyuşmazlıktan söz edilir. Gebeliğin hemen başında anne adayında kanda indirekt coombs testi ile durum değerlendirmesi yapılmalıdır.
Gebelik öncesi anne adayının kan şeker düzeylerini bilmesi son derece önemlidir. Açlık, 1. Saat tokluk kan şeker düzeyi ve son 3 ayın şeker profilini veren HbA1c bakılmalıdır. Anne adayında diabetik bir problem saptanması halinde gerek diyet, ve gerekirse de insülin takviyesi ile gebeliğe izin verilmelidir. Bu takip şüphesiz tüm gebelik boyunca devam edecektir.
Anne adayının geçirilmiş veya geçirilmekte olan enfeksiyonlar açısından değerlendirilmesi gerekir. Kızamıkçık , toksoplazma, sitomegalovirüs bunlar arasındadır. Ayrıca anne adayının hepatit B taşıyıcılığı, böyle bir taşıyıcılığı varsa karaciğer fonksiyon testleri değerlendirilmelidir. Taşıyıcı olan anne adaylarının bebekleri doğumda riske açıktır. Böyle bebeklere doğar doğmaz hem aşı , hem de hepatit immunoglobülin yapılmalıdır.
Anne adayının hepatit C ve ülkemizde yaygın olmasa da AIDS açısından taranması da gerekir. Bunun yanısıra rutin olmamakla beraber frengi taraması da önerilebilinir.
Akraba evliliği yapacak anne ve baba adaylarının kromozom analizi yaptırmaları önerilmelidir. Bu analiz çiftlerde kan ile yapılmaktadır.
Yurdumuzda sık görülen hemoglobinopatiler yönünden özellikle anne adayından hemoglobin elektroforezi istenmelidir.