Gebelikte Fiziki ve Ruhi Durum

Yeterli oranda doyurucu yemek yemelisiniz. Kilonuz gerektiğinden düşük olursa, bu durum bebeği de etkileyebilir.


Şimdilerde doktorlar normal bir rejim öneriyor ve 8 - 9 kilodan fazla alınmamasında ısrar ediyorlar. Tuzsuz rejim, ancak bazı patolojik hallerde ve gebeliğin sonuna doğru veriliyor.

Demir ve vitamin eksikliği tehlikesi çeşitli ilaçlarla önlendiği sürece bebeğiniz en mükemmel şekilde doğacaktır. Siz de doğumdan sonra bitkinlik duymadan bebeğinize rahatça süt verebilirsiniz.

Ancak doğacak bebeğin fazla şişmanlamamasına dikkat edilmelidir; fazla kilo almış olması düşük kiloda olması kadar zararlı olabilir. Gebeliğiniz süresince bu dengeyi korumanız gerekir.

Annenin doğuma psikolojik yönden hazırlanması, özellikle gebelikte ve doğum sırasında fizyolojik mekanizmanın nasıl çalıştığını bilmenin ve anlamanın önemini göstermek açısından büyük bir aşamadır.

Üç yaşınızdan beri bebekle oynar, annelik rolüne farkında olmadan kendinizi alıştırırsınız. İşte o gün gelmiştir ve gerçek, bütün o fikirler, korkular ve ümitlerle birleşmiştir.

Karnınızda büyümekte olan bebeğinizle ilgili fizyolojik mekanizmayı bilerek, kendi bedeninizi ve özellikle solunum sisteminizi denetleyerek doktorunuza yardımcı olmanız çok önemli ve yararlıdır.

Ama bundan da önemlisi doktorunuza olan güveniniz ve doğum sırasında maddi ve teknik koşulların en iyi biçimde hazırlanmış olmasıdır.

Günümüzde erken doğum nedeni olarak yaşam koşulları, annenin genel sağlık ve çalışma durumu öncelikle ele alınıyor.

Annelik göreviniz gebelikle başlar. Bu yüce bir görevdir. Fakat aşkla yoğrulmuş olduğu için güç gelmez. Küçük çocukların davranışlarını izledikçe, anneliğin ne büyük ve ne önemli bir iş olduğunu daha iyi anlıyoruz.

Anneler çocukları doğurmakla kalmaz, ardından geleceğin kadın ve erkeklerinin yaşam biçimlerini oluştururlar. Gelecek kuşaklarını duygusal yapılarını biçimlendiren anadır.

Annelerin çoğu doğumdan sonra bir ruhsal çöküntü dönemi geçirirler, beceremeyeceklerini sanarak endişeye kapılırlar.

Bebeğin nefes almasını dinlerler, bağırınca korkar, susunca yine korkarlar. İlk tecrübeleri olduğuna göre bu doğaldır. İkinci ve üçüncü çocukta her şey kolaylaşır; bu konuda gereken bilgiyi çok kısa zamanda ve bütün ayrıntılarıyla kavrar anne.

Bebeği en iyi tanıyan annesidir. Her anne, bebeğinin aslında bol sevgi ve dikkat isteyen, fakat kendi kendine büyüyüveren, sağlam bir yaratık olduğunu çok geçmeden anlar. Kolay çocuk yoktur ama anne-babalık da pek güç sayılmaz.