Bulantı ve Kusma
Genelde ilk ayda görülen sabah bulantıları ve kusmalar, gebenin bedeninde değişen hormon miktarlarından kaynaklanır. Daha sonraki dönemlerde bulantılar genellikle azalır fakat çok az anne adayında bu şikâyetler, ileriki aylarda da devam eder.
Bulantısı ve kusma hissi olan anne adayları, ekmek, pilav, makarna, ızgara et gibi kuru besinleri tercih etmelidir. Az ve sık beslenme ve aç karnına sıvı alımının azaltılması bu hissi bastıracaktır.
Bazı annelerde besinlerin kokusu da bulantıya sebep olabilir. Hassasiyetin geçtiği döneme kadar, bulantıya sebep olan besinler, eş besin değerine sahip olan başka besinler ile yer değiştirebilir veya başka şekilde pişirilmesi ve servis edilmesi sağlanabilir.
Mide Yanması
Gebeliğin ileriki aylarında sıkça rastlanan bir başka şikâyet ise, mide yanmaları ve mide ekşimeleridir. Bu durum genelde, bebeğin annenin midesine yaptığı baskıdan kaynaklanır.
Bebeğin yarattığı baskı ile mide sıvısı yemek borusuna kaçar ve ekşime şikâyetleri baş gösterir. Gebeliğin sonunda gastroözefagial reflü adı verilen bu rahatsızlık sona erer, fakat çok az sayıda annede şikâyetler kalıcı olabilir.
Bu durumdaki anne adayları, baharatlı ve acı besinlerden, kızartmalardan, kavurmalardan, sucuk, salam, sosis, pastırma gibi et türlerinden, çay, kahve ve asitli içeceklerden uzak durmalıdırlar.
Bazı anne adaylarında limon suyu, sirke gibi asit içeren besinlerde rahatsızlık yaratabilir. Yukarıda adı geçen bütün besinler mide salgısını arttırarak, yemek borusuna kaçışı arttırırlar.
Dar ve sıkı kıyafetler giymekte, mideye olan baskıyı arttırarak, ekşime hissini tetikler. Mide yanması ve ekşimesi olan anne adayları, yemek yedikten sonra hemen uzanmamalı ve yiyecekler sindirilene kadar dik olarak durmalıdırlar.
Bunun yanı sıra, geceleri yüksek yastıkta uyumakta, şikâyetlerin azalmasında etkilidir. Az ve sık beslenmek ise, en ideal yanıt oluşturan çözümlerden biridir.
Kabızlık
Son aylara doğru görülen bir diğer şikâyet ise kabızlıktır. Gebelik nedeni ile azalan fiziksel aktivite ve salınan gebelik hormonları anne adaylarının bu sorunla karşı karşıya gelmesinin sebepleridir. Bunun yanı sıra, bebeğin giderek artan ağırlığı, barsaklara ve barsaklarda bulunan damarlara baskı yaptığı için şikâyetler acı verici boyuta ulaşabilir.
Kabızlığın en net çözümü, günlük sıvı alımını arttırmaktır. Böylece, barsaklara giden su miktarı artar ve kabızlık sorunu çözülür. Bu dönemde, çiğ salata, kuru baklagil ve meyve tüketiminin arttırılması, sorunun çözülmesine yardımcı olur.
Öğünlerde un çorbaları yerine, sebze ve kuru baklagil çorbalarının tüketilmesi, her öğünde salata ve her ara öğünde meyve tüketilmesi, beslenme örüntüsünde yapılabilecek basit ama yararlı değişikliklerdir. Aynı öneriler, kabızlıktan korunmak isteyen anne adayları için de geçerlidir.
Kabızlık ile mücadele eden anne adaylarının, sabah uyandıklarında bir çay bardağı ılık su içmeleri ve bir tatlı kaşığı kadar erik veya kayısı marmelâdı tüketmeleri barsak hareketlerini hızlandıracaktır. Bu dönemde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih edilmesi daha uygundur.
Öğünlerde yer alan hamur tatlıları yerine, taneli kompostoların tüketilmesi barsakların çalışmasına yardımcı olur. Bu dönemde anne adaylarının kepekli ekmek tüketmeleri önerilmemektedir.
Herhangi bir sağlık sorunu olmayan gebelerin günde yarım saat çok hafif tempolu yürüyüş yapmaları da pozitif etkiler sağlar. Kabızlığın diğer bir çözümü ise, uyku ve öğün saatlerine dikkat edilmesidir.